Bedri Karayağmurlar
Kara kıllı kolları
yıkık kilisenin duvarından sarkan
bir ermişin gözlerini oyduğum daha dün .
Çırağım acemiyim
bir başıma tozlu ıssız işliklerde ısıtıyorum .
kömür köz ömrümün
örsünde yüreğimi bütün gün.
Adem amcam
hüzünlü göçmen bir Rum’du belki.
Bütün resimleri ve aşkları sürgün
bir mübadilin tahta işlemeli sakız dolaplarında .
Bizim oraların da
tuzu balığı kılçık
yolu beli balçık.
Akrepler taş altlarında
dikmiş kuyruklarını kertenkeleler.
Elimde yavşan kökünden acı su çeken kalem.
Çizdiği de suretim :
Genç, zıpır.
Her yerde ve dağlarda
gılağılı kılıçlar,
gökçe eller diye yanık demir türkülerle dilimde acı tütün.
Az karanlıkta kalacaksınız.
sonrası sonsuz aydınlık.
Güneşi yakacağım ruhumun ocağında
yeniden dövüp,
su vermeye vicdanınızın ince tellerine .
içi geçmiş bestelerinizin paslı kulakları çınlasın.
Ağaran günlerdir saçlarınızda ölüm